Kısa bir süre sonra 2015 yılını birçok bilimsel gelişmenin yılı olarak arkamızda bırakacağız. Bilimfili olarak yola çıktığımız andan itibaren elimizden geldiğince bilimsel gelişmeleri ilk kaynağından çeviri yaparak veya birçok kaynaktan yararlanarak sizlere sunmaya çalıştık.
Bu doğrultuda 2015 yılının en önemli gelişmelerini sizler için derledik. Yaşanan tüm gelişmelere bu listede maalesef yer veremedik fakat 2015 yılının bütün bilimsel gelişmelerine "son gelişmeler" kısmından ulaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar...
Avustralyalı fizikçiler ünlü bir deneyi yeniden canlandırıp, kuantum fiziğinin tuhaf öngörülerini ve gerçekliğin doğasını onayladı. En küçük ölçekte, birisi ölçene dek ortada gerçeklik denebilecek bir şey yok. Bu ne kadar kafa karıştırıcı gibi görünse de, deney aslında son derece basit bir soru yöneltiyor: Eğer elinizde ya parçacık gibi ya da dalga gibi davranabilecek bir nesne varsa, bu nesne hangi noktada nasıl davranacağına karar verir?
Mağarada bulunan yeni bir insan türü tarihi baştan yazabilir!
Afrika’nın sırlar odası olarak geçen bölgesinde bulunan Homo naledi‘ye ait binlerce kemik kalıntısı kendine has özellikler gösteriyor. Bu kemikler tarih öncesi, kültürü ve kendisi yok olmuş bir türün mezarlığına da işaret ediyor olabilir.
Duke University’den sinirbilimciler; beyin devrelerinin uyum ve fizyolojik özelliklerini ve basit görevleri tamamlamada iki ya da daha fazla hayvanın nasıl beraber çalışabildiklerini araştıran beyin-makine arayüzüne (ya da Brainet bilgisayarlara) dair yeni bir paradigmayı uygulamaya koydular.
Geri dönüşlerin hiçbirisi bundan daha büyük olamazdı: Avrupa Uzay İstasyonu’nun (ESA-European Space Agency) Philae isimli uzay aracı yalnızca 85 saniyeliğine de olsa uyandı. Haber Twitter’da Philae Lander isimli hesaptan yapıldı. ESA daha iyimser bir açıklamayla bu haberin uyanışların ilki olduğunu söylüyor..
Plüton uçuşunun ilk gününden sonra, NASA New Horizons ekibi birkaç noktadaki keşiflerini dün gün içinde kamuoyuna duyurdu. Plüton’un buzdan dağları, Plüton’un ve en büyük uydusu Charon’un yeni ve canlı görüntüleri de bu keşiflerin arasında yer alıyor.
Öylesine bulunması zor bir parçacık ki; dünyanın en büyük fizik deneyinde dahi şans eseri keşfedildi. Evet, ‘Pentakuark’ (pentaquark) sonunda bulundu. İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC – Large Hadron Collider) Fizik Koordinatörü olarak görev yapan Patrick Koppenburg keşif ile ilgili: “ Aktif ve bilinçli olarak aradığımız bir şey değildi. Daha çok şans eseri bulduk diyebiliriz” açıklamasını yaptı.
Bilim insanları, 5 haftalık cenindeki olgunluğa erişmiş insan beynini laboratuvar ortamında ürettiklerini açıkladı. Çeşitli yüksek çözünürlüklü görüntüleme araştırmaları sonucunda; üretilen bu organcıkta, astrosit, oligodendrositve mikroglia gibi merkezi sinir sistemi hücrelerinin var olduğu, yapısındaki sinir hücrelerinin akson ve dendrit (sinyal iletiminden sorumlu anten ve vericiler) uzantılarına sahip olduğu ve elektriksel sinyalleşme özellikleri bulunduğu ortaya konulmuş.
Amerika’da felçli fareler üzerinde çalışma yürüten bilim insanları, sakatlıktan sonra omurganın yenilenmesi sağlanarak felçli insanların yürüyebilmelerinin mümkün olabileceğini müjdelediler. Bilim insanları bu çalışmalarını Proceedings of the National Academy of Science’ da yayımladılar. Araştırmacılara göre; artemin tedavisiyle, büyük ve küçük duyumsal nöronların yenilenmesi mümkün.
Mars`ın geçmişte düşündüğümüz gibi kuru bir gezegen olmadığı, bazı şartlar altında Mars’ta sıvı su olduğu tespit edilmiş bulunmakta. Mars yüzeyindeki koyu çizgilerin, tuzlu suyun yaz aylarında tepe veya kraterlerden aşağı çay veya dere gibi akarken oluştukları anlaşılmış durumda.
University of Kansas araştırmacıları Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC)’de görevli uluslararası bir ekip ile birlikte daha önce düşünülenden daha az parçacıklı kuark-gluon (tam evrenin oluşum anında bulunan madde hali) üretmeyi başardı.
İleride bir kuyruklu yıldıza yolculuk yapacak olanların yanlarında bira veya şekerleme götürmeye ihtiyaç duymayabilirler. Uzaydaki yakın çevremizde bulunan bir kuyruklu yıldızda alkol ve şeker bulunması bu espirili yaklaşımı bir noktada haklı çıkarıyor. Çünkü bu vasıtayla en az bir kuyruklu yıldızda bu moleküllerin bulunduğunu ve diğer kuyruklu yıldızlarda da organik moleküller bulunabileceğini görmüş olduk.
Astronomlar Güneş Sistemi’mizin içinde bugüne kadar keşfedilmiş en uzak gök cismini keşfetti. Güneş’e olan uzaklığı Plüton’dan üç kat daha uzak olan ve literatüre V774104 ismi ile giriş yapan gezegenin çapı 500 – 1000 kilometre civarında olduğu tahmin ediliyor. Bilim insanlarının bu gök cisminin gerçek yörüngesini ortaya çıkarması ise yaklaşık bir yıl sürecek, ancak bu sürecin sonunda, tuhaf yörüngeleri başka dev gezegenlere veya komşu yıldızlara bağlı olan ‘ekstrem güneş sistemi üyeleri’ grubuna dahil edilmek durumunda kalabilir.
Kan pıhtısı üzerinde yapılan yeni bir RNA testi, sadece bir damla kadarlık örnekten kanseri, kanserin (kanserli dokunun) yerini ve çeşidini tespit edebiliyor. Kan pıhtıları aracılığıyla – kan-temelli – gerçekleştirilen bu yeni RNA testini kullanarak, araştırmacılar %96 başarı ve kesinlikle kanseri tespit ederek tanımlayabildi. İsveç’teki Umeå University’de gerçekleştirilen çalışma Cancer Cell dergisinde yayımlandı.
Bilgisayarların, tıpkı insan beyni gibi, öğrenmelerini sağlamak, kulağa ürkütücü gelmesinin yanı sıra oldukça da zor. Karmaşık organ beynin, 86 milyar nöronu ve zamanla güçlenip zayıflayabilen trilyonlarca bağlantısı– ya da sinapsı- var. Nano Letters’da yayımlanan yeni bir çalışmada bilim insanları, gerçeğinde olduğu gibi plastisite sağlayan ilk sentetik sinapsı geliştirdiklerini duyurdular.
Macar ve Amerikan ortaklığı olan bir gök bilimci ekibi, 5 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan ve gözlenebilir evrenin en büyük yaratığı olan 9 adet gama ışını patlamasından oluşan bir halka yapısı keşfetti. Budapeşte’de bulunan Kokoly Gözlemevi Profesörlerinden Lajos Balazs öndderliğindeki bilim ekibi, çalışmalarını Royal Astronomical Society‘de yayımladı.
Bu doğrultuda 2015 yılının en önemli gelişmelerini sizler için derledik. Yaşanan tüm gelişmelere bu listede maalesef yer veremedik fakat 2015 yılının bütün bilimsel gelişmelerine "son gelişmeler" kısmından ulaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar...
1- Gerçekliğin Ölçülmeden Önce Varolmadığı Deneysel Olarak Kanıtlandı
Avustralyalı fizikçiler ünlü bir deneyi yeniden canlandırıp, kuantum fiziğinin tuhaf öngörülerini ve gerçekliğin doğasını onayladı. En küçük ölçekte, birisi ölçene dek ortada gerçeklik denebilecek bir şey yok. Bu ne kadar kafa karıştırıcı gibi görünse de, deney aslında son derece basit bir soru yöneltiyor: Eğer elinizde ya parçacık gibi ya da dalga gibi davranabilecek bir nesne varsa, bu nesne hangi noktada nasıl davranacağına karar verir?
2- Soyu Tükenmiş Yeni Bir İnsan Türü Keşfedildi
Mağarada bulunan yeni bir insan türü tarihi baştan yazabilir!
Afrika’nın sırlar odası olarak geçen bölgesinde bulunan Homo naledi‘ye ait binlerce kemik kalıntısı kendine has özellikler gösteriyor. Bu kemikler tarih öncesi, kültürü ve kendisi yok olmuş bir türün mezarlığına da işaret ediyor olabilir.
3- Primatlarda ve Kemirgenlerde Beyinden Beyine Bağlantı Kuruldu
Duke University’den sinirbilimciler; beyin devrelerinin uyum ve fizyolojik özelliklerini ve basit görevleri tamamlamada iki ya da daha fazla hayvanın nasıl beraber çalışabildiklerini araştıran beyin-makine arayüzüne (ya da Brainet bilgisayarlara) dair yeni bir paradigmayı uygulamaya koydular.
4- 7 Aylık Uykunun Ardından Philae Uyandı !
Geri dönüşlerin hiçbirisi bundan daha büyük olamazdı: Avrupa Uzay İstasyonu’nun (ESA-European Space Agency) Philae isimli uzay aracı yalnızca 85 saniyeliğine de olsa uyandı. Haber Twitter’da Philae Lander isimli hesaptan yapıldı. ESA daha iyimser bir açıklamayla bu haberin uyanışların ilki olduğunu söylüyor..
5- Plüton ve Charon: İlk Yakın Görüntüler ve Keşifler
Plüton uçuşunun ilk gününden sonra, NASA New Horizons ekibi birkaç noktadaki keşiflerini dün gün içinde kamuoyuna duyurdu. Plüton’un buzdan dağları, Plüton’un ve en büyük uydusu Charon’un yeni ve canlı görüntüleri de bu keşiflerin arasında yer alıyor.
6- LHC’de Yeni Parçacık Keşfedildi: Pentakuark
Öylesine bulunması zor bir parçacık ki; dünyanın en büyük fizik deneyinde dahi şans eseri keşfedildi. Evet, ‘Pentakuark’ (pentaquark) sonunda bulundu. İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC – Large Hadron Collider) Fizik Koordinatörü olarak görev yapan Patrick Koppenburg keşif ile ilgili: “ Aktif ve bilinçli olarak aradığımız bir şey değildi. Daha çok şans eseri bulduk diyebiliriz” açıklamasını yaptı.
7- İnsan Yapımı İnsan Beyni
Bilim insanları, 5 haftalık cenindeki olgunluğa erişmiş insan beynini laboratuvar ortamında ürettiklerini açıkladı. Çeşitli yüksek çözünürlüklü görüntüleme araştırmaları sonucunda; üretilen bu organcıkta, astrosit, oligodendrositve mikroglia gibi merkezi sinir sistemi hücrelerinin var olduğu, yapısındaki sinir hücrelerinin akson ve dendrit (sinyal iletiminden sorumlu anten ve vericiler) uzantılarına sahip olduğu ve elektriksel sinyalleşme özellikleri bulunduğu ortaya konulmuş.
8- Bilim İnsanları, Omurilikte Zarar Görmüş Sinir Hücrelerini Yenilemeyi Başardılar!
Amerika’da felçli fareler üzerinde çalışma yürüten bilim insanları, sakatlıktan sonra omurganın yenilenmesi sağlanarak felçli insanların yürüyebilmelerinin mümkün olabileceğini müjdelediler. Bilim insanları bu çalışmalarını Proceedings of the National Academy of Science’ da yayımladılar. Araştırmacılara göre; artemin tedavisiyle, büyük ve küçük duyumsal nöronların yenilenmesi mümkün.
9- Mars’ın Gizemi Çözüldü
Mars`ın geçmişte düşündüğümüz gibi kuru bir gezegen olmadığı, bazı şartlar altında Mars’ta sıvı su olduğu tespit edilmiş bulunmakta. Mars yüzeyindeki koyu çizgilerin, tuzlu suyun yaz aylarında tepe veya kraterlerden aşağı çay veya dere gibi akarken oluştukları anlaşılmış durumda.
10- Kuark-Gluon Plazması Oluşturuldu
University of Kansas araştırmacıları Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC)’de görevli uluslararası bir ekip ile birlikte daha önce düşünülenden daha az parçacıklı kuark-gluon (tam evrenin oluşum anında bulunan madde hali) üretmeyi başardı.
11- İlk Kez Bir Kuyruklu Yıldızda Şeker ve Alkol Keşfedildi
İleride bir kuyruklu yıldıza yolculuk yapacak olanların yanlarında bira veya şekerleme götürmeye ihtiyaç duymayabilirler. Uzaydaki yakın çevremizde bulunan bir kuyruklu yıldızda alkol ve şeker bulunması bu espirili yaklaşımı bir noktada haklı çıkarıyor. Çünkü bu vasıtayla en az bir kuyruklu yıldızda bu moleküllerin bulunduğunu ve diğer kuyruklu yıldızlarda da organik moleküller bulunabileceğini görmüş olduk.
12- Güneş Sistemi’ndeki En Uzak Gök Cismi Keşfedildi
Astronomlar Güneş Sistemi’mizin içinde bugüne kadar keşfedilmiş en uzak gök cismini keşfetti. Güneş’e olan uzaklığı Plüton’dan üç kat daha uzak olan ve literatüre V774104 ismi ile giriş yapan gezegenin çapı 500 – 1000 kilometre civarında olduğu tahmin ediliyor. Bilim insanlarının bu gök cisminin gerçek yörüngesini ortaya çıkarması ise yaklaşık bir yıl sürecek, ancak bu sürecin sonunda, tuhaf yörüngeleri başka dev gezegenlere veya komşu yıldızlara bağlı olan ‘ekstrem güneş sistemi üyeleri’ grubuna dahil edilmek durumunda kalabilir.
13- Kan Pıhtısından Kanser Tespit Etmeyi Sağlayan Yeni Bir Yöntem Bulundu
Kan pıhtısı üzerinde yapılan yeni bir RNA testi, sadece bir damla kadarlık örnekten kanseri, kanserin (kanserli dokunun) yerini ve çeşidini tespit edebiliyor. Kan pıhtıları aracılığıyla – kan-temelli – gerçekleştirilen bu yeni RNA testini kullanarak, araştırmacılar %96 başarı ve kesinlikle kanseri tespit ederek tanımlayabildi. İsveç’teki Umeå University’de gerçekleştirilen çalışma Cancer Cell dergisinde yayımlandı.
14- Zeki Elektroniklerin Üretilebilmesine Yol Açabilecek Yapay Sinaps Geliştirildi!
Bilgisayarların, tıpkı insan beyni gibi, öğrenmelerini sağlamak, kulağa ürkütücü gelmesinin yanı sıra oldukça da zor. Karmaşık organ beynin, 86 milyar nöronu ve zamanla güçlenip zayıflayabilen trilyonlarca bağlantısı– ya da sinapsı- var. Nano Letters’da yayımlanan yeni bir çalışmada bilim insanları, gerçeğinde olduğu gibi plastisite sağlayan ilk sentetik sinapsı geliştirdiklerini duyurdular.
15- Evrendeki En Büyük Yapı Keşfedildi
Macar ve Amerikan ortaklığı olan bir gök bilimci ekibi, 5 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan ve gözlenebilir evrenin en büyük yaratığı olan 9 adet gama ışını patlamasından oluşan bir halka yapısı keşfetti. Budapeşte’de bulunan Kokoly Gözlemevi Profesörlerinden Lajos Balazs öndderliğindeki bilim ekibi, çalışmalarını Royal Astronomical Society‘de yayımladı.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
25 Kasım 2015
Concordia’ya Doktor Atanmak – Türkiye’nin Uzaya Bakışı
03 Mart 2018
BilimFili Podcast 2: Bilimsel Yöntemin Evrimi
28 Ağustos 2015
Tekrarlanamayan “Bilimsel” Çalışmalar ve Bir Öneri
16 Aralık 2014
Bilimsel Gerçek Sanılan 10 Yanlış Bilgi!
27 Aralık 2016
2016’da Öne Çıkan 16 Bilimsel Gelişme
18 Mart 2018
Simülasyon Hipotezi Üzerine Tartışmalar