Enfeksiyon hastalıkları profesörü Martin J. Llewelyn ve çalışma arkadaşları, BMJ tıp dergisinde yayımladıkları bir makalede, reçete edilmiş bir antibiyotik kürü tamamlanmazsa antibiyotik direncine yol açacağına ilişkin yeterince delil olmadığını ileri sürdü. Ekip, erken bırakma nedeniyle değil, "gereksiz" kullanım nedeniyle antibiyotik direncinin oluşabildiğini belirtiyor.
Antibiyotikler modern tıbbın en önemli araçlarından biri. Sıkça gündeme gelen antibiyotik direnci konusu ise insan sağlığı açısından küresel boyutta bir tehdit unsuru. Bunun gerçekleşme olasılığını azaltmak için yapılması gereken en önemli şeyin, doktorların verdiği antibiyotik kürünün, hastalar tarafından hatasız ve eksiksiz tamamlanmasının gerekliliği olduğu her yerde duyulur. Prof. Llewelyn ve ekibi ise şimdi bize tam tersini söylüyor: “Kendinizi iyi hissetmeye başlar başlamaz antibiyotiği bırakın!”
Durum şu ki, antibiyotiği kutu bitmeden bırakmanın antibiyotik direncine yol açtığına ilişkin yeterli kanıt yok; ama antibiyotiği gerekenden fazla kullanmanın antibiyotik direncine yol açabildiği ortaya konmuş bulunuyor. Dolayısıyla antibiyotik içmeye başladıktan 2 gün sonra bağışıklık sistemini işgalcilerle başa çıkabilir duruma getiren bir hastanın, sırf reçetede 7 gün yazdığı için fazladan 5 gün daha antibiyotik kullanması, antibiyotik direncine davetiye çıkarabilir.
Birleşmiş Milletler'in Dünya Sağlık Örgütü, eğer tedavi erken sonlandırılırsa, antibiyotiğin hastalığa neden olan bakterilerin hepsini öldürememe riskinin olduğunu ve sağ kalan bakterilerin mutasyona uğrayarak, tedaviye dirençli duruma gelebileceklerini belirtiyor. Hastalara, doktor tarafından reçete edilen ilacı kesinlikle yarım bırakmamalarını tembihliyor. ABD Gıda ve İlaç Bakanlığı da bunların aynısını söylüyor. Ama tedavinin süresi ve işe yararlılığı ile ilaç direnci arasındaki bağlantıları analiz eden yeni makalede, kısa süreli tedavinin daha değersiz olduğu ya da antibiyotik direncini tetiklediği gibi düşünceleri destekleyici kanıt olmadığı ifade ediliyor.
Ekip şöyle diyor: “Bir hasta herhangi bir nedenle antibiyotik aldığında, cildindeki veya barsaklarındaki mikroorganizmaların arasındaki antibiyotiğe duyarlı türlerin ve ırkların yerini, ileride enfeksiyona neden olmaya hazır olan dirençli tür ve ırklar alır.” Yani antibiyotiğe maruz kalınan süre uzadıkça, dirençli türlerin ele geçirdiği alan artar. Buna rağmen antibiyotik kürünü tamamlama gerekliliğinin, hem doktorların hem de hastaların zihinlerinin en derinine yerleşmiş olduğu makalede hatırlatılıyor. Konunun açıklığa kavuşması ve hangi bakteri türlerinde uzun süreli antibiyotik kullanımının en büyük risk olduğunun anlaşılması için araştırmalar sürüyor.
Antibiyotikler modern tıbbın en önemli araçlarından biri. Sıkça gündeme gelen antibiyotik direnci konusu ise insan sağlığı açısından küresel boyutta bir tehdit unsuru. Bunun gerçekleşme olasılığını azaltmak için yapılması gereken en önemli şeyin, doktorların verdiği antibiyotik kürünün, hastalar tarafından hatasız ve eksiksiz tamamlanmasının gerekliliği olduğu her yerde duyulur. Prof. Llewelyn ve ekibi ise şimdi bize tam tersini söylüyor: “Kendinizi iyi hissetmeye başlar başlamaz antibiyotiği bırakın!”
Durum şu ki, antibiyotiği kutu bitmeden bırakmanın antibiyotik direncine yol açtığına ilişkin yeterli kanıt yok; ama antibiyotiği gerekenden fazla kullanmanın antibiyotik direncine yol açabildiği ortaya konmuş bulunuyor. Dolayısıyla antibiyotik içmeye başladıktan 2 gün sonra bağışıklık sistemini işgalcilerle başa çıkabilir duruma getiren bir hastanın, sırf reçetede 7 gün yazdığı için fazladan 5 gün daha antibiyotik kullanması, antibiyotik direncine davetiye çıkarabilir.
Birleşmiş Milletler'in Dünya Sağlık Örgütü, eğer tedavi erken sonlandırılırsa, antibiyotiğin hastalığa neden olan bakterilerin hepsini öldürememe riskinin olduğunu ve sağ kalan bakterilerin mutasyona uğrayarak, tedaviye dirençli duruma gelebileceklerini belirtiyor. Hastalara, doktor tarafından reçete edilen ilacı kesinlikle yarım bırakmamalarını tembihliyor. ABD Gıda ve İlaç Bakanlığı da bunların aynısını söylüyor. Ama tedavinin süresi ve işe yararlılığı ile ilaç direnci arasındaki bağlantıları analiz eden yeni makalede, kısa süreli tedavinin daha değersiz olduğu ya da antibiyotik direncini tetiklediği gibi düşünceleri destekleyici kanıt olmadığı ifade ediliyor.
Ekip şöyle diyor: “Bir hasta herhangi bir nedenle antibiyotik aldığında, cildindeki veya barsaklarındaki mikroorganizmaların arasındaki antibiyotiğe duyarlı türlerin ve ırkların yerini, ileride enfeksiyona neden olmaya hazır olan dirençli tür ve ırklar alır.” Yani antibiyotiğe maruz kalınan süre uzadıkça, dirençli türlerin ele geçirdiği alan artar. Buna rağmen antibiyotik kürünü tamamlama gerekliliğinin, hem doktorların hem de hastaların zihinlerinin en derinine yerleşmiş olduğu makalede hatırlatılıyor. Konunun açıklığa kavuşması ve hangi bakteri türlerinde uzun süreli antibiyotik kullanımının en büyük risk olduğunun anlaşılması için araştırmalar sürüyor.
Kaynak ve İleri Okuma
- MedicalXpress, “Finish your antibiotics course? Maybe not, experts say” https://medicalxpress.com/news/2017-07-message-antibiotics-experts.html
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
27 Ağustos 2018
Zika Virüsü Kansere Karşı Etkili Bir Silah Olabilir mi?
13 Aralık 2014
Kolon Kanseri ve Biyofilm Görüntüleme
04 Temmuz 2019
HIV Canlı Hayvanlarda Genomdan Tamamen Temizlendi
15 Haziran 2018
Yeni Bir Fotosentez Çeşidi Keşfedildi
14 Ağustos 2015
Morfin Mayalamak
13 Haziran 2017
Yaşam Ağacı Çizimlerini Genişletecek Yöntem: SİMFİ