Sinirbilim
24 Nisan 2015
Bilimciler Görünmezlik Hissini Oluşturdular
Görünmezlik gücü uzun zamandır insanı büyülemiş ve birçok büyük yazarın ve felsefecinin çalışmalarına ilham vermiştir.
Edebiyat tarihi, birçok görünmezlik öyküsüne ve tıpkı P...
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Görünmezlik gücü uzun zamandır insanı büyülemiş ve birçok büyük yazarın ve felsefecinin çalışmalarına ilham vermiştir.
Edebiyat tarihi, birçok görünmezlik öyküsüne ve tıpkı Plato'nun The Republic diyaloglarındaki "Gyges'in Yüzüğü"nde olduğu gibi görünmezliğin insan beynindeki etkilerine örnekler sunar. Malzeme bilimindeki ilerlemeler; insan vücudu gibi büyük ölçeklerdeki nesneleri gizlemenin yakın gelecekte mümkün olabileceğini gösteriyor. Öte yandan, görünmezliğin beynimizi ve vücut algımızı nasıl etkileyeceği ise bilinmezliğini koruyor.
İsveçte'ki Karolinska Institutet 'de yapılan ve Scientific Reports 'da yayımlanan bir makalede araştırmacılar; görünmez bir vücuda sahip olmanın algısal illüzyonunu tanımlıyorlar.
Deneyde; katılımcının kafasına, hemen karşısındaki bir boşluktan kayıt alan kameralarla bağlantılı bir ekran seti takıldı ve ayakta dikilmesi istendi. Aşağıya doğru bakması istenen katılımcı, aşağı baktığında boşluktan görüntü alan kameraların sunduğu boşluk sayesinde vücudunu görmek yerine bir boşluk gördü. Sonrasında, araştırmacılar bir boya fırçasıyla katılımcının vücudunun değişik yerlerine dokundular. Bu fırçayla eş zamanlı olarak araştırmacının öteki elinde tuttuğu bir başka boya fırçasıyla da katılımcının vücuduna yapılan dokunuşların taklitleri boşluk üzerinde yapıldı. Böylelikle de katılımcı eş zamanlı olarak fırçanın darbesini hissediyor ve fırçanın boşluğa temas ettiğini görüyordu.
Makalenin yazarlarından Arvid Guterstam:
"Bir dakikadan az bir süre içerisinde, katılımcılar, boşlukta hareket ettiğini gördükleri fırçanın dokunuş hissini kopyaladılar ve görünmez bir vücuda sahip olma deneyimi yaşadılar" diyor.
İllüzyonun ne kadar işe yaradığını ölçmek için, araştırmacılar, görünmez vücudun olduğu boşluğa doğru bıçak saplama hareketleri yaptılar. Görünmezlik büyüsü altındaki katılımcılar, bu saplamaları görünmez vücutlarına yönelik bir tehdit olarak algıladılar ve katılımcıların terleme düzeylerinde ve kalp atışlarında artışlar görüldü.
Öte yandan, görünmezlik illüzyonu, katılımcıların stresli durumlara tepkilerini de ilginç bir şekilde değiştirdi. Araştırmacılar, katılımcıları sanal bir yabancı izleyiciler görüntüsünün önüne yerleştirerek kalp atışlarını ve stres seviyelerini ölçtü. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, katılımcılar görünmez olduklarını düşündüklerinden daha az stresli oldukları görüldü.
Yani temel olarak, ürkütücü bir sahne ile karşılaştığınızda kendinizi rahatlatmak için "herkesin iç çamaşırı giydiğini" hayal etmekten ziyade, görünmez olduğunuzu düşünmek daha etkili bir yol olarak gözüküyor.
Araştırmacılar, görünmezlik illüzyonunun başka neleri etkileyebileceğini ortaya çıkaracakları konusunda umutlular. Bu çalışma sosyal kaygı bozukluğu terapilerinde ya da karar verme süreçlerini ölçmede kullanılabilir. Araştırmacılardan Henrik Ehrsson; ileride yapılacak çalışmalarda; görünmezlik hissinin ahlaki karar verme süreçlerini etkileyip etkilemeyeceğinin de araştırılması gerektiğini ve böylelikle de gelecekteki muhtemel görünmezlik durumunun; Plato'nun iki bin yıl önce ele aldığı gibi "doğru" ve "yanlış" duygularımızı kaybetmemize sebep olmayacağından emin olabileceğimizi söylüyor.
* Kapak görselindeki bulanık görüntü fotomontajdır.
Araştırma Referansı: Arvid Guterstam, Zakaryah Abdulkarim & Henrik Ehrsson. Illusory ownership of an invisible body reduces autonomic and subjective social anxiety responses. 23 April 2015, Scientific Reports DOI: 10.1038/srep09831
Kaynak: Karolinska Institutet, "Scientists create the sensation of invisibility", http://ki.se/en/news/scientists-create-the-sensation-of-invisibility
Edebiyat tarihi, birçok görünmezlik öyküsüne ve tıpkı Plato'nun The Republic diyaloglarındaki "Gyges'in Yüzüğü"nde olduğu gibi görünmezliğin insan beynindeki etkilerine örnekler sunar. Malzeme bilimindeki ilerlemeler; insan vücudu gibi büyük ölçeklerdeki nesneleri gizlemenin yakın gelecekte mümkün olabileceğini gösteriyor. Öte yandan, görünmezliğin beynimizi ve vücut algımızı nasıl etkileyeceği ise bilinmezliğini koruyor.
İsveçte'ki Karolinska Institutet 'de yapılan ve Scientific Reports 'da yayımlanan bir makalede araştırmacılar; görünmez bir vücuda sahip olmanın algısal illüzyonunu tanımlıyorlar.
Deneyde; katılımcının kafasına, hemen karşısındaki bir boşluktan kayıt alan kameralarla bağlantılı bir ekran seti takıldı ve ayakta dikilmesi istendi. Aşağıya doğru bakması istenen katılımcı, aşağı baktığında boşluktan görüntü alan kameraların sunduğu boşluk sayesinde vücudunu görmek yerine bir boşluk gördü. Sonrasında, araştırmacılar bir boya fırçasıyla katılımcının vücudunun değişik yerlerine dokundular. Bu fırçayla eş zamanlı olarak araştırmacının öteki elinde tuttuğu bir başka boya fırçasıyla da katılımcının vücuduna yapılan dokunuşların taklitleri boşluk üzerinde yapıldı. Böylelikle de katılımcı eş zamanlı olarak fırçanın darbesini hissediyor ve fırçanın boşluğa temas ettiğini görüyordu.
Makalenin yazarlarından Arvid Guterstam:
"Bir dakikadan az bir süre içerisinde, katılımcılar, boşlukta hareket ettiğini gördükleri fırçanın dokunuş hissini kopyaladılar ve görünmez bir vücuda sahip olma deneyimi yaşadılar" diyor.
İllüzyonun ne kadar işe yaradığını ölçmek için, araştırmacılar, görünmez vücudun olduğu boşluğa doğru bıçak saplama hareketleri yaptılar. Görünmezlik büyüsü altındaki katılımcılar, bu saplamaları görünmez vücutlarına yönelik bir tehdit olarak algıladılar ve katılımcıların terleme düzeylerinde ve kalp atışlarında artışlar görüldü.
Öte yandan, görünmezlik illüzyonu, katılımcıların stresli durumlara tepkilerini de ilginç bir şekilde değiştirdi. Araştırmacılar, katılımcıları sanal bir yabancı izleyiciler görüntüsünün önüne yerleştirerek kalp atışlarını ve stres seviyelerini ölçtü. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, katılımcılar görünmez olduklarını düşündüklerinden daha az stresli oldukları görüldü.
Yani temel olarak, ürkütücü bir sahne ile karşılaştığınızda kendinizi rahatlatmak için "herkesin iç çamaşırı giydiğini" hayal etmekten ziyade, görünmez olduğunuzu düşünmek daha etkili bir yol olarak gözüküyor.
Araştırmacılar, görünmezlik illüzyonunun başka neleri etkileyebileceğini ortaya çıkaracakları konusunda umutlular. Bu çalışma sosyal kaygı bozukluğu terapilerinde ya da karar verme süreçlerini ölçmede kullanılabilir. Araştırmacılardan Henrik Ehrsson; ileride yapılacak çalışmalarda; görünmezlik hissinin ahlaki karar verme süreçlerini etkileyip etkilemeyeceğinin de araştırılması gerektiğini ve böylelikle de gelecekteki muhtemel görünmezlik durumunun; Plato'nun iki bin yıl önce ele aldığı gibi "doğru" ve "yanlış" duygularımızı kaybetmemize sebep olmayacağından emin olabileceğimizi söylüyor.
* Kapak görselindeki bulanık görüntü fotomontajdır.
Araştırma Referansı: Arvid Guterstam, Zakaryah Abdulkarim & Henrik Ehrsson. Illusory ownership of an invisible body reduces autonomic and subjective social anxiety responses. 23 April 2015, Scientific Reports DOI: 10.1038/srep09831
Kaynak: Karolinska Institutet, "Scientists create the sensation of invisibility", http://ki.se/en/news/scientists-create-the-sensation-of-invisibility
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
24 Ağustos 2016
Saydam Ahşap, Isı Yalıtımı Açısından Camdan Daha İyi
02 Mart 2016
Grafeni Gölgede Bırakabilecek 2D Malzeme Keşfedildi
30 Ağustos 2015
Karbondioksiti, Karbonmonoksit ve Oksijene Çeviren Madde