Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Türünün ilk örneklerinden olan bir çalışmayla Carnegie Mellon University'den bilim insanları, daha çok seks yapmanın bizi daha mutlu yapıp yapmayacağını inceledi.
Daha ilginç olan ise Carnegie Mellon'dan George Leowenstein ve arkadaşlarının, daha çok seks yapmanın mutsuzluğa bile yol açacağını ifade etmiş olmalarıdır.
Son birkaç on yılda yayınlanan pek çok araştırma seksin mutlulukla doğrudan bir ilişkisinin olduğu ve daha çok seks yapmanın daha çok mutluluk getireceği yolunda deliller ortaya atmıştır. Hatta bir araştırma ile ayda bir kez ile sınırlı olan seks yapma durumunun haftada bir defa ile değiştirilmesi ile fazladan 50.000 $ kazanmayla elde edilecek bir mutluluğa ulaşılacağını kaydedilmiştir.
Oysa ki, Leowenstein'ın The New York Times'a yaptığı açıklamaya göre bu araştırmalarla gözden kaçırılan noktalar seksin ne sıklıkta yaşandığı ile mutluluk arasındaki ilişkisine dair daha fazla bilgi kirliliğine yol açmaktadır. Bu en temel sorunlardan birisi olan neyin sebep neyin sonuç olduğu ile ilişkili önemli bir sorundur. Buna ek olarak, belki de bizi mutlu etmede daha önemli faktörler olabilecek gelir durumu, nerede yaşandığı ya da yaş gibi faktörlerin göz ardı edilmesi gibi bir durum da ortaya çıkmıştır.
Şüphesiz seksin mutluluğa önemli ve doğrudan etkileri olabilir, ama mutluluğun da seksin ne sıklıkta yapıldığı üzerinde önemli etkilerinin olabileceği, ya da sağlık gibi dışarıdan üçüncü bir faktörün seks ve mutluluk arasındaki ilişkiyi etkileyebileceği yadsınamayacak kadar önemli bir gerçekliktir.
Bu belirsizliğe bir açıklık ve bir çıkış yolu sunmak ve daha çok seks gerçekten daha çok mutluluk mu demektir sorusuna bir yanıt aramak üzere araştırma ekibi deneysel yöntemlere dayanan bir araştırma kurguladılar.
Deneysel kurgu oldukça basitti: Öncelikle yapılan, çiftlerin var olan seks rutinleri ile ne kadar mutlu olduklarını ölçmek. Sonrasında ise çiftleri deney ve kontrol grubu olacak şekilde iki gruba ayırmak ve bir gruba daha sık seks yapmaları yönünde (seks sıklıklarını iki katına çıkarmak) diğer gruba da seks yaşantılarında hiçbir şey değiştirmemeleri yönünde yönerge vermek olmuştur (Örneğin, haftada üç kez seks yapan bir çiftin bunu haftada altı keze çıkarması, ya da ayda bir kez seks yapan bir çiftin bunu ayda iki keze çıkarması).
Araştırmaya 64 çift gönüllü olarak katıldı. Çiftler yasal olarak evli ve heteroseksüeldi ve yaşları 35 ile 65 arasında değişiyordu.
Tam olarak 90 gün süren araştırma süreci boyunca, her günün sonunda, araştırmaya katılan çiftler aynı anketi internet üzerinden doldurdular. Bu anket ile araştırmacılar, çiftlerin duygu durumu ve çiftlerin her seks ilişkisinden elde ettikleri doyumu, yani seks ilişkilerinin kalitesini ölçtüler.
Bulgular araştırma ekibini oldukça şaşırttı. Bulgulara göre; seks yapma sıklığı ile mutluluk arasında sebep-sonuç ilişkisi olduğu yönünde bilinen varsayımların tersine, araştırmacılar, seks sıklığının artmasının insanların duygu durumu üzerinde düşük de olsa negatif bir etkisinin olduğunu buldular.
Araştırma sonuçlarına göre, çiftlerin daha fazla seks yapmaları için yönlendirilmeleri, katılımcıların sekse dair motivasyonlarında düşüşe yol açtı. Her ne kadar araştırmacıların bunun nedenlerine dair açıklamaları daha çok çıkarımlara dayansa da, asıl sorularının yanıtını bulmuş oldular: Daha çok seks yapmak bizi daha mutlu etmiyor.
Dahası bulgular,araştırmaya katılan ve daha çok seks yapmaları yönünde yönerge alan çiftlerin zaman içerisinde sekse dair motivasyonlarının düştüğünü ve bunun sonucunda da hem seks yaşamlarının hem de duygu durum kalitelerinin düştüğünü göstermiştir.
Bu araştırma sonuçlarından bizim eve götüreceğimiz mesaj şudur ki: Eğer daha mutlu olmak istiyorsak, söz konusu seks olduğunda odaklanmak gereken şey seks yaşamımızın ne sıklıkta olduğu değil kalitesidir.
Daha ilginç olan ise Carnegie Mellon'dan George Leowenstein ve arkadaşlarının, daha çok seks yapmanın mutsuzluğa bile yol açacağını ifade etmiş olmalarıdır.
Son birkaç on yılda yayınlanan pek çok araştırma seksin mutlulukla doğrudan bir ilişkisinin olduğu ve daha çok seks yapmanın daha çok mutluluk getireceği yolunda deliller ortaya atmıştır. Hatta bir araştırma ile ayda bir kez ile sınırlı olan seks yapma durumunun haftada bir defa ile değiştirilmesi ile fazladan 50.000 $ kazanmayla elde edilecek bir mutluluğa ulaşılacağını kaydedilmiştir.
Oysa ki, Leowenstein'ın The New York Times'a yaptığı açıklamaya göre bu araştırmalarla gözden kaçırılan noktalar seksin ne sıklıkta yaşandığı ile mutluluk arasındaki ilişkisine dair daha fazla bilgi kirliliğine yol açmaktadır. Bu en temel sorunlardan birisi olan neyin sebep neyin sonuç olduğu ile ilişkili önemli bir sorundur. Buna ek olarak, belki de bizi mutlu etmede daha önemli faktörler olabilecek gelir durumu, nerede yaşandığı ya da yaş gibi faktörlerin göz ardı edilmesi gibi bir durum da ortaya çıkmıştır.
Şüphesiz seksin mutluluğa önemli ve doğrudan etkileri olabilir, ama mutluluğun da seksin ne sıklıkta yapıldığı üzerinde önemli etkilerinin olabileceği, ya da sağlık gibi dışarıdan üçüncü bir faktörün seks ve mutluluk arasındaki ilişkiyi etkileyebileceği yadsınamayacak kadar önemli bir gerçekliktir.
Bu belirsizliğe bir açıklık ve bir çıkış yolu sunmak ve daha çok seks gerçekten daha çok mutluluk mu demektir sorusuna bir yanıt aramak üzere araştırma ekibi deneysel yöntemlere dayanan bir araştırma kurguladılar.
Seks ve Mutluluk İlişkisine Dair Belirsizliği Çözecek Basit Bir Deney
Deneysel kurgu oldukça basitti: Öncelikle yapılan, çiftlerin var olan seks rutinleri ile ne kadar mutlu olduklarını ölçmek. Sonrasında ise çiftleri deney ve kontrol grubu olacak şekilde iki gruba ayırmak ve bir gruba daha sık seks yapmaları yönünde (seks sıklıklarını iki katına çıkarmak) diğer gruba da seks yaşantılarında hiçbir şey değiştirmemeleri yönünde yönerge vermek olmuştur (Örneğin, haftada üç kez seks yapan bir çiftin bunu haftada altı keze çıkarması, ya da ayda bir kez seks yapan bir çiftin bunu ayda iki keze çıkarması).
Araştırmaya 64 çift gönüllü olarak katıldı. Çiftler yasal olarak evli ve heteroseksüeldi ve yaşları 35 ile 65 arasında değişiyordu.
Tam olarak 90 gün süren araştırma süreci boyunca, her günün sonunda, araştırmaya katılan çiftler aynı anketi internet üzerinden doldurdular. Bu anket ile araştırmacılar, çiftlerin duygu durumu ve çiftlerin her seks ilişkisinden elde ettikleri doyumu, yani seks ilişkilerinin kalitesini ölçtüler.
Bulgular araştırma ekibini oldukça şaşırttı. Bulgulara göre; seks yapma sıklığı ile mutluluk arasında sebep-sonuç ilişkisi olduğu yönünde bilinen varsayımların tersine, araştırmacılar, seks sıklığının artmasının insanların duygu durumu üzerinde düşük de olsa negatif bir etkisinin olduğunu buldular.
Araştırma sonuçlarına göre, çiftlerin daha fazla seks yapmaları için yönlendirilmeleri, katılımcıların sekse dair motivasyonlarında düşüşe yol açtı. Her ne kadar araştırmacıların bunun nedenlerine dair açıklamaları daha çok çıkarımlara dayansa da, asıl sorularının yanıtını bulmuş oldular: Daha çok seks yapmak bizi daha mutlu etmiyor.
Dahası bulgular,araştırmaya katılan ve daha çok seks yapmaları yönünde yönerge alan çiftlerin zaman içerisinde sekse dair motivasyonlarının düştüğünü ve bunun sonucunda da hem seks yaşamlarının hem de duygu durum kalitelerinin düştüğünü göstermiştir.
Bu araştırma sonuçlarından bizim eve götüreceğimiz mesaj şudur ki: Eğer daha mutlu olmak istiyorsak, söz konusu seks olduğunda odaklanmak gereken şey seks yaşamımızın ne sıklıkta olduğu değil kalitesidir.
Kaynak ve İleri Okuma
- Jessica Orwig, Business Insider, "Scientists discovered that having more sex won't make you happier, but that's not the most surprising part" http://www.businessinsider.com/how-much-sex-you-should-be-having-in-a-healthy-relationship-2015-7
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
14 Nisan 2016
Sarılmak Neden İyi Hissettirir?
14 Şubat 2018
Aşk: Kalp Merkezliden Beyin Merkezliye
21 Temmuz 2016
Beyindeki Duygusal Karar Verme Mekanizması
27 Nisan 2015
Mutluluk Arayışında Bazı Acılar Haz Duymamızı Sağlıyor
26 Haziran 2015
Duygular Sandığınız Kadar Karmaşık Olmayabilir
07 Haziran 2018
Belirli Bazı Seslere Tahammül Edememe: Misofonya
08 Haziran 2015
Tüylerimizin dikilmesinden duygularımız anlaşılabilecek