Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Guyana’da yağmur ormanlarında akşam yürüyüşüne çıkan Piotr Naskrecki birisinin ayaklarını yere sürterek yürürken çıkardığı sese benzer bir ses duydu. Elindeki ışığı açan Naskrecki bir fare ya da Avustralya sıçanı gibi küçük bir memeli görmeyi bekliyordu.
Harvard Üniversitesi Karşılaştırmalı Zooloji Müzesinde fotoğrafçı ve böcekbilimci olan Naskrecki; “ışığı açtığımda ilk etapta gördüğüm şeyi anlamlandıramadım” dedi.
Naskrecki bir süre sonra baktığı şeyin kahverengi renkte tüylü bir memeli hayvan değil, devasa büyüklükte bir örümcek olduğunu farketti.
Güney Amerika Goliath kuş yiyen (Theraphosa blondi) olarak bilinen şaşırtıcı eklem bacaklı Guinness Dünya Kayıtlarında dünyanın en büyük örümceği olma özelliği taşıyor. Live Science’a açıklama yapan Naskrecki “bacak boyu yaklaşık olarak bir insan ayağı boyutuna eşdeğer biçimde 30 cm’ye ulaşan ya da boyu bir çocuğun dirseği ile bileği arası kadar uzunlukta olan bilinen en büyük örümcek olma özelliğine sahip” dedi. Öte yandan bu devasa örümcek yaklaşık olarak 170 gram ağırlığında.
Bazı kaynaklara göre bu devasa avcı örümcek bir kuş yiyenden daha büyük boyutta. Fakat bu avcı örümcek normal bir geniş vücutlu kuş yiyenden daha narin bir vücut yapısına sahip -adeta bir zürafa ile filin kıyaslanması gibi- diyor Naskrecki.
Kuş yiyenlerin devasa boyutları çıkardıkları sesin adeta bir kanıtı gibi. Naskrecki kişisel bloğunda “ örümceğin sert ön bacaklarının ve pençelerinin çok katı bir “klik” sesi çıkardığını” yazıyor.
Bu büyüleyici yaratığa yaklaştığında, örümceğin arka ayaklarını karnına doğru ovuşturduğunu farkeden Naskrecki bu davranışın başta sevimli bir davranış olduğunu düşündüğünü, fakat sonrasında örümceğin mikroskobik iğnelerin bulunduğu bir tüy grubunu dışarı çıkardığını farkettiğini söylüyor. Bu mikroskobik iğne grubunun göze ya da diğer mukus içeren yerlere dokunduğunda günlerce geçmeyecek müthiş bir ağrı ve acı vereceğini de ekliyor.
Öte yandan Naskrecki bu iğne tüylerin kuş yiyenin yalnızca savunma mekanizması olmadığını aynı zamanda 5 cm uzunluğundaki dişlerini de dışarı çıkardığını, ısırığının insanlar için ölümcül olmasa da oldukça zehirli ve elinizde sürtünen uzun bir tırnağın vereceği acı kadar yüksek dozda olduğunu söyledi.
Ayrıca bu sekiz bacaklı canavarın üçüncü bir savunma mekanizması daha var. Örümceğin vücudunun ön kısmında ince çengeller ve küçük iğneler barındıran tüylerin birbirine sürtündüğünde bir “tısslama” sesi çıkardığını söyleyen Naskrecki bu sesin üçüncü bir savunma mekanizması olduğunu belirtiyor.
Tüm bu korkutucu özelliklerine rağmen örümcek insanlar için bir tehdit oluşturmuyor. Hatta sizi ısırsa bile, bir tavuğun ısırığı kadar canınızı yakmaz.
İsminin kuş yiyen olmasına rağmen, kuş yiyenler (birdeater) yalnızca kuş avlamazlar, küçük memelileri de avlayabilecek özelliktedirler. Naskrecki onlar için; “ne ile karşılaşırsalar ona saldırırlar” diyor.
Örümcek genellikle geceleri ve yerde birikmiş olan yaprakların arasında avlanır. Dolayısıyla bir kuşla karşılaşma olasılığı oldukça düşüktür. Öte yandan eğer bir yuva bulursa anne-babayı ve yavruları kolaylıkla öldürebilir diyen Naskrecki; zaten örümceklerin kuş yumurtalarını deldiğini ve içindeki sıvı ile beslendiğini ekliyor.
Ayrıca böcek bilimci; örümceğin kurbağaları ve böcekleri yediğini ancak asıl avlarının nemli havalarda geceleri dışarı çıkan toprak solucanları olduğunu söylüyor.
Kuş yiyenlerin nadir görünen örümcekler olduğunu söyleyen Naskrecki; “ uzun yıllardır Güney Amerika tropiklerinde çalışıyorum ancak son 10-15 yılda sadece 3 defa karşılaştım” diyor.
Guyana’da bulunan örümcek bir dişi ve Naskrecki onu incelemek üzere laboratuvarına getirmiş. Örümcek şuan bir müzede.
Kaynak: Live Science
Harvard Üniversitesi Karşılaştırmalı Zooloji Müzesinde fotoğrafçı ve böcekbilimci olan Naskrecki; “ışığı açtığımda ilk etapta gördüğüm şeyi anlamlandıramadım” dedi.
Naskrecki bir süre sonra baktığı şeyin kahverengi renkte tüylü bir memeli hayvan değil, devasa büyüklükte bir örümcek olduğunu farketti.
Güney Amerika Goliath kuş yiyen (Theraphosa blondi) olarak bilinen şaşırtıcı eklem bacaklı Guinness Dünya Kayıtlarında dünyanın en büyük örümceği olma özelliği taşıyor. Live Science’a açıklama yapan Naskrecki “bacak boyu yaklaşık olarak bir insan ayağı boyutuna eşdeğer biçimde 30 cm’ye ulaşan ya da boyu bir çocuğun dirseği ile bileği arası kadar uzunlukta olan bilinen en büyük örümcek olma özelliğine sahip” dedi. Öte yandan bu devasa örümcek yaklaşık olarak 170 gram ağırlığında.
Bazı kaynaklara göre bu devasa avcı örümcek bir kuş yiyenden daha büyük boyutta. Fakat bu avcı örümcek normal bir geniş vücutlu kuş yiyenden daha narin bir vücut yapısına sahip -adeta bir zürafa ile filin kıyaslanması gibi- diyor Naskrecki.
Kuş yiyenlerin devasa boyutları çıkardıkları sesin adeta bir kanıtı gibi. Naskrecki kişisel bloğunda “ örümceğin sert ön bacaklarının ve pençelerinin çok katı bir “klik” sesi çıkardığını” yazıyor.
Dikensi Tüyler ve Yaklaşık 5 cm Uzunluğunda Dişler
Bu büyüleyici yaratığa yaklaştığında, örümceğin arka ayaklarını karnına doğru ovuşturduğunu farkeden Naskrecki bu davranışın başta sevimli bir davranış olduğunu düşündüğünü, fakat sonrasında örümceğin mikroskobik iğnelerin bulunduğu bir tüy grubunu dışarı çıkardığını farkettiğini söylüyor. Bu mikroskobik iğne grubunun göze ya da diğer mukus içeren yerlere dokunduğunda günlerce geçmeyecek müthiş bir ağrı ve acı vereceğini de ekliyor.
Öte yandan Naskrecki bu iğne tüylerin kuş yiyenin yalnızca savunma mekanizması olmadığını aynı zamanda 5 cm uzunluğundaki dişlerini de dışarı çıkardığını, ısırığının insanlar için ölümcül olmasa da oldukça zehirli ve elinizde sürtünen uzun bir tırnağın vereceği acı kadar yüksek dozda olduğunu söyledi.
Ayrıca bu sekiz bacaklı canavarın üçüncü bir savunma mekanizması daha var. Örümceğin vücudunun ön kısmında ince çengeller ve küçük iğneler barındıran tüylerin birbirine sürtündüğünde bir “tısslama” sesi çıkardığını söyleyen Naskrecki bu sesin üçüncü bir savunma mekanizması olduğunu belirtiyor.
Tüm bu korkutucu özelliklerine rağmen örümcek insanlar için bir tehdit oluşturmuyor. Hatta sizi ısırsa bile, bir tavuğun ısırığı kadar canınızı yakmaz.
Kuş Yiyen ya da Tamamen Zararsız?
İsminin kuş yiyen olmasına rağmen, kuş yiyenler (birdeater) yalnızca kuş avlamazlar, küçük memelileri de avlayabilecek özelliktedirler. Naskrecki onlar için; “ne ile karşılaşırsalar ona saldırırlar” diyor.
Örümcek genellikle geceleri ve yerde birikmiş olan yaprakların arasında avlanır. Dolayısıyla bir kuşla karşılaşma olasılığı oldukça düşüktür. Öte yandan eğer bir yuva bulursa anne-babayı ve yavruları kolaylıkla öldürebilir diyen Naskrecki; zaten örümceklerin kuş yumurtalarını deldiğini ve içindeki sıvı ile beslendiğini ekliyor.
Ayrıca böcek bilimci; örümceğin kurbağaları ve böcekleri yediğini ancak asıl avlarının nemli havalarda geceleri dışarı çıkan toprak solucanları olduğunu söylüyor.
Kuş yiyenlerin nadir görünen örümcekler olduğunu söyleyen Naskrecki; “ uzun yıllardır Güney Amerika tropiklerinde çalışıyorum ancak son 10-15 yılda sadece 3 defa karşılaştım” diyor.
Guyana’da bulunan örümcek bir dişi ve Naskrecki onu incelemek üzere laboratuvarına getirmiş. Örümcek şuan bir müzede.
Kaynak: Live Science
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
10 Haziran 2016
Anadolu, Uzun Kanatlı Yarasaların Vatanı Olabilir
10 Temmuz 2016
Kutup Ayısı ile Boz Ayı Melezleri Çoğalıyor
01 Kasım 2015
Un Kurtları Plastikleri Tüketebiliyor
26 Kasım 2014
Köpekler Neyi Nasıl Söylediğimizi Algılıyor
13 Ağustos 2019
Dikenleriyle Öten Memeli: Çizgili Ova Tenreği