Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
William & Mary (W&M) Psikoloji Profesörleri Matthew Hilimire ve Catherine Forestell, Maryland Üniversitesi'nden yard. doç. Jordan DeVylder ile bir araya gelerek, çoğunlukla probiyotik içeren fermente gıdalar ile sosyal endişe (anksiyete) arasında bir ilişki yakalamaya çalıştı. Araştırmacılar, daha çok fermente gıda tüketen genç yetişkinlerin, daha düşük sosyal anksiyete semptomu gösterdiğini saptadı. Özellikle de nevrotiklik seviyesinde sosyal endişe bozukluğu için genetik yatkınlığı olan bireylerin, bundan daha büyük bir etki ile faydalandığı ortaya çıktı.

Psychiatry Research dergisinde çalışmaların tüm detayları Ağustos ayında yayımlanacak. Çok yüksek bir ihtimalle fermente yiyeceklerin içinde bulunan probiyotikler, sindirim sistemimizdeki bakteriyel çevreyi ve ekosistemi yani biyotayı değiştiriyor, ki bu da sosyal endişe seviyemizi etkiliyor. Hilimire'a göre sindirim sistemimizdeki mikroorganizmaların zihnimizi etkilemesi son derece şaşırtıcı bir durum. (Bkz. Bağırsak Mikroorganizmaları Psikolojinizi Etkileyebilir)

Araştırmacılar, üniversitenin Psikoloji'ye Giriş dersine katılan öğrencilerin cevaplayabileceği ve toplamda 700 öğrenci tarafından sonuçlandırılan bir anket dizayn etti. Ankette, öğrencilerin son 30 gün içinde tükettikleri fermente gıda miktarı ve fermente gıda alımı dışındaki sağlıklı alışkanlıkların etkilerini kontrol edebilmek üzere egzersiz sıklıkları, meyve ve sebze tüketim ortalaması gibi sorular soruldu.

Esas bulgu; 'fermente gıda tüketimi miktarı ve sıklığı daha yüksek olan insanlarda, sosyal anksiyetenin ciddi miktarda daha düşük seviyede olması' şeklinde kaydedildi. Üstelik daha nevrotik (duygusal dengesiz) düzeydeki insanlarda bu etki en güçlü halini alıyor. Peki bu ne demek?

Kısaca açıklamak gerekirse, normal şartlarda duygusal dengesizlik ve buna bağlı sosyal endişe bozukluğu bulunan insanlarda; fermente gıda tüketimi bu sosyal anksiyete halini ciddi oranda düşürüyor.

İkincil bir sonuç olarak, daha sık egzersiz yapmanın da sosyal anksiyeteyi düşürdüğü saptandı. Araştırmacılar genel olarak hipotezlerinin doğruluğundan mutlu da olsa, bu araştırma; bir seri haline gelecek olan zihin-mide veya zihin-bağırsak bağlantıları keşifleri için yalnızca atılmış bir ilk adım niteliğinde. Örneğin önümüzdeki aylarda sonuçlarını okumayı umduğumuz bir fermente gıda - otizm ilişkisi incelemesi bu araştırmanın ardılı olmaya aday.

Henüz araştırmanın deneysel bir versiyonu yapılmadı, bu bağlamda sonuçları çok kesin bir biçimde yaymak için henüz erken olduğu düşünülüyor. Ne var ki; diğer insan anksiyete ve depresyon çalışmaları daha önceden yapılmış benzer hayvan modelli araştırmalar, araştırmada açıklanan nedensel ilişkiyi haklı çıkaracak birçok kanıt ortaya koymaktadır.

Sıradaki deneysellik sürecinde benzer çıkarımlarla karşılaşmak hem çok da şaşırtıcı olmayacak hem de fermente gıdaları veya egzersiz düzenini baz alarak daha geleneksel depresyon ve anksiyete tedavileri geliştirilmesinin önünü açacak.

Ancak kısa zaman içinde yan bir kanıta ihtiyaç var. O da, gerçekten fermente gıdaların bir sosyal etkisinin mi olduğu, yoksa probiyotik tüketiminin biyolojik etkilerinin mi sosyal anksiyeteyi düşürdüğü sorusudur.

(Bkz. Sosyal Şempanzeler Daha Zengin Bağırsak Mikrobiyomu Barındırıyor)

 




Referans : Matthew R. Hilimire, Jordan E. DeVylder, Catherine A. Forestell. Fermented foods, neuroticism, and social anxiety: An interaction model. Psychiatry Research, 2015; 228 (2): 203 DOI :10.1016/j.psychres . 2015.04 .023




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir