Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Işık kan damarlarının rahatlamasına sebep oluyor. Araştırmacılar harekete duyarlı ışığın bulunduğu bir odaya bazı materyalleri taşırken neredeyse kazara denilebilecek bir şekilde bu bulguya ulaştılar.
Araştırma ekibi farelerin kan damarlarında ışığa duyarlı alıcıların aktif hale geldikleri anlarda vücuttaki atar damarların, toplar damarların ve kılcal damarların rahatladığını buldular.
Bilim insanları öncelikle damarlarda bulunan bu alıcıları aktif hale getiren dalga boyunu saptadılar. Sonrasında bu dalga boyunu kullanarak hayvanların kuyruklarında bulunan damarlardaki kan akışını hızlandırabildiler.
Proceedings of the National Academy Sciences 'da yayınlanan makaleye göre; diabet ve damar ülseri gibi vakalar için ışık temelli terapileri başlatmak mümkün olabilir.
Johns Hopkins Üniversitesi Anesteziyoloji ve Biomedikal Mühendisliği'nden Prof. Dan Berkowitz'e göre; eğer ışığı kan damarlarına ulaştırıcı bir yol geliştirebilirlerse, damarlarda rahatlamaya sebep olan bu mekanizmanın bütün damarsal hastalıkların tedavilerinde yararlanılabilecek bir yöntem olacak.
Berkowitz ve ekibinin bu keşfi biraz kazara gerçekleşmiş. Ekip kan damarları analiz ekipmanlarını harekete duyarlı lambanın bulunduğu yeni bir odaya taşırken, ışığın yandığı sırada kan damarlarındaki gerilimin azaldığını farkettiler. Bu garipliğin hemen ardından ekip bu durumu araştırmaya karar verdiler.
Araştırma ekibi 1950'lerde yapılmış benzer bir çalışmayı da buldular. Ancak Prof. Berkowitz daha önce yapılan bu çalışmaların getirdiği açıklamaların kendilerini tatmin etmediğini ve araştırmalarını sürdürmeye karar verdiklerini ifade ediyor.
Prof. Berkowitz: "Biraz çılgınca bir fikir ancak ya kan damarlarında ışığa duyarlı alıcılar varsa? Belki de kan damarları ışığı "görebiliyorlar" ya da "gözleri" var" diyor.
Çalışmaya devam eden araştırmacılar, bir süre sonra farelerin kan damarlarında ışığa duyarlı melanopsin ya da opsin 4 denilen bir grup alıcının bulunduğunu ortaya koydular. Kan damarlarında opsin 4 bulunmayan farelerde ışığa maruz kalan damarlarda bir rahatlamanın olmadığı gözlemlendi.
Berkowitz ve ekibi opsin 4'ü aktif hale getiren ve damarları yüksek oranda rahatlatan dalga boylu ışığı belirlediler. Daha sonra ekip bu spesifik dalga boyunu kullanarak normal bir farenin kuyruğunda bulunan damarlardaki kan akışını hızlandırabildiler. Aynı durumu damarlarında opsin 4 bulunmayan farelere uyguladıklarında ise herhangi bir değişim gözlemlemediler.
Ulusal Kalp, Ciğer ve Kan Enstitüsü (NHLB) vasküler biyoloji ve hipertansiyon bölümü başkanı Zorina Galis; ekibin bu çalışmasının biomedikal araştırmalarda beklenmedik sonuçların daima ortaya çıkabileceğinin iyi bir örneği değerlendirmesini yaparken, elde edilen bu bulguların damarsal hastalıkların tedavilerinde ışık temelli yöntemlerin yapılacak daha fazla araştırmayla birlikte mümkün olabileceğini söyledi.
Araştırmanın bir sonraki ayağı ise, ışığın bütün canlı türlerinde damar rahatlamasına sebep olup olmadığını belirlemek. Aynı zamanda araştırmacılar reseptörlerle ilişkili olan sinyal ve düzenleme mekanizmalarının neler olduğunu da ortaya çıkarmayı hedefliyorlar. Böylelikle de damar hastalıklarında reseptörlerle alakalı bir sorun olup olmadığını araştırma olanağı da gündeme gelebilecek.
Prof. Berkowitz: " Bu hastaların terapilerinde yüksek yoğunluklu ışık sağlayan diyotlar ya da LED ışıklar kullanmayı planlıyoruz. Özellikle de diyabet hastalarının tedavilerinde LED ışıkları kullanmanın kan akışını güçlendirebilir" dedi.
Araştırma ekibi farelerin kan damarlarında ışığa duyarlı alıcıların aktif hale geldikleri anlarda vücuttaki atar damarların, toplar damarların ve kılcal damarların rahatladığını buldular.
Bilim insanları öncelikle damarlarda bulunan bu alıcıları aktif hale getiren dalga boyunu saptadılar. Sonrasında bu dalga boyunu kullanarak hayvanların kuyruklarında bulunan damarlardaki kan akışını hızlandırabildiler.
Proceedings of the National Academy Sciences 'da yayınlanan makaleye göre; diabet ve damar ülseri gibi vakalar için ışık temelli terapileri başlatmak mümkün olabilir.
Johns Hopkins Üniversitesi Anesteziyoloji ve Biomedikal Mühendisliği'nden Prof. Dan Berkowitz'e göre; eğer ışığı kan damarlarına ulaştırıcı bir yol geliştirebilirlerse, damarlarda rahatlamaya sebep olan bu mekanizmanın bütün damarsal hastalıkların tedavilerinde yararlanılabilecek bir yöntem olacak.
"Görsel Olmayan" Fotoreseptörler
Berkowitz ve ekibinin bu keşfi biraz kazara gerçekleşmiş. Ekip kan damarları analiz ekipmanlarını harekete duyarlı lambanın bulunduğu yeni bir odaya taşırken, ışığın yandığı sırada kan damarlarındaki gerilimin azaldığını farkettiler. Bu garipliğin hemen ardından ekip bu durumu araştırmaya karar verdiler.
Araştırma ekibi 1950'lerde yapılmış benzer bir çalışmayı da buldular. Ancak Prof. Berkowitz daha önce yapılan bu çalışmaların getirdiği açıklamaların kendilerini tatmin etmediğini ve araştırmalarını sürdürmeye karar verdiklerini ifade ediyor.
Prof. Berkowitz: "Biraz çılgınca bir fikir ancak ya kan damarlarında ışığa duyarlı alıcılar varsa? Belki de kan damarları ışığı "görebiliyorlar" ya da "gözleri" var" diyor.
Çalışmaya devam eden araştırmacılar, bir süre sonra farelerin kan damarlarında ışığa duyarlı melanopsin ya da opsin 4 denilen bir grup alıcının bulunduğunu ortaya koydular. Kan damarlarında opsin 4 bulunmayan farelerde ışığa maruz kalan damarlarda bir rahatlamanın olmadığı gözlemlendi.
Berkowitz ve ekibi opsin 4'ü aktif hale getiren ve damarları yüksek oranda rahatlatan dalga boylu ışığı belirlediler. Daha sonra ekip bu spesifik dalga boyunu kullanarak normal bir farenin kuyruğunda bulunan damarlardaki kan akışını hızlandırabildiler. Aynı durumu damarlarında opsin 4 bulunmayan farelere uyguladıklarında ise herhangi bir değişim gözlemlemediler.
Ulusal Kalp, Ciğer ve Kan Enstitüsü (NHLB) vasküler biyoloji ve hipertansiyon bölümü başkanı Zorina Galis; ekibin bu çalışmasının biomedikal araştırmalarda beklenmedik sonuçların daima ortaya çıkabileceğinin iyi bir örneği değerlendirmesini yaparken, elde edilen bu bulguların damarsal hastalıkların tedavilerinde ışık temelli yöntemlerin yapılacak daha fazla araştırmayla birlikte mümkün olabileceğini söyledi.
Araştırmanın bir sonraki ayağı ise, ışığın bütün canlı türlerinde damar rahatlamasına sebep olup olmadığını belirlemek. Aynı zamanda araştırmacılar reseptörlerle ilişkili olan sinyal ve düzenleme mekanizmalarının neler olduğunu da ortaya çıkarmayı hedefliyorlar. Böylelikle de damar hastalıklarında reseptörlerle alakalı bir sorun olup olmadığını araştırma olanağı da gündeme gelebilecek.
Prof. Berkowitz: " Bu hastaların terapilerinde yüksek yoğunluklu ışık sağlayan diyotlar ya da LED ışıklar kullanmayı planlıyoruz. Özellikle de diyabet hastalarının tedavilerinde LED ışıkları kullanmanın kan akışını güçlendirebilir" dedi.
Kaynak ve İleri Okuma
- Blood Vessel Receptor That Responds To Light May Be New Target For Vascular Disease Treatments. John Hopkins University, (accessed November 24, 2014). https://www.hopkinsmedicine.org/news/media/releases/blood_vessel_receptor_that_responds_to_light
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
03 Ekim 2015
Eski Kan Örneklerinden, Yeni Bir Virüs Bulundu
26 Mart 2017
Ispanak Yaprağında İnsan Kalbi Dokusu Yetiştirildi
17 Haziran 2017
Kan Nakli Denemeleri ve Kan Gruplarının Tarihi
18 Aralık 2015
Korku Filmleri Gerçekten de “Kan Dondurucu”