Karanlık Maddenin Kökenine İlişkin Yeni Bir Kuram
Evrenin sadece küçük bir kısmı görünür maddeden oluşmuştur, geri kalanının büyük bir bölümü ise karanlık madde ve karanlık enerjiden meydana gelmektedir. Karanlık enerji hakkınd...
ODTÜ - Çevirmen
Evrenin sadece küçük bir kısmı görünür maddeden oluşmuştur, geri kalanının büyük bir bölümü ise karanlık madde ve karanlık enerjiden meydana gelmektedir. Karanlık enerji hakkında bilinenlerin sayısı çok azdır ancak karanlık maddenin varlığı hakkında çok sayıda teori ve deney mevcut.
Almanya, Mainz’da bulunan Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden (JGU) bilim insanları, evrenin başlangıcından hemen sonra karanlık maddenin nasıl oluştuğuna dair yeni bir teori ileri sürdü. Bu yeni model mevcut araştırmalarda çeşitli deneylerin konusu olan WIMP (zayıf etkileşimli büyük parçacıklar) paradigmasına yeni bir alternatif sunmaktadır.
Karanlık madde, evrende mevcut olup, galaksileri ve evrende bilinen en büyük yapıları oluşturur. Karanlık madde, evrenimizin %23’ünü oluştururken, gezegenleri, yıldızları ve hatta gezegenimizdeki yaşamı oluşturan görünen parçacıklar ise evrenimizin yalnızca %4-5'ine karşılık gelmektedir. Mevcut varsayım, karanlık maddenin; oluşumundan beri kararlı (değişmez) halde bulunan bir kozmolojik kalıntı olarak kaldığını söyler. Ancak, JGU Fizik Enstitüsü'nden bilim insanları, evrenin başlangıcında karanlık maddenin kararsız olabileceğini ileri sürdü. Bu kararsızlık aynı zamanda evrende gözlemlenen karanlık madde miktarını açıklayabilecek bir mekanizmanın da varlığına işaret ediyor.
Karanlık maddenin kararlılığı genellikle simetri prensibiyle açıklanmaktadır. Ancak, Physical Review Letters'da yayımlanan araştırma makalesinde simetrinin kırınımından sonra evrenin yeni bir safhaya geçmiş olabileceği ileri sürülüyor. Bu da varsayımsal karanlık madde parçacıklarının bozunmasının mümkün olduğu anlamına gelmektedir. Elektro-zayıf faz geçişi sırasında, karanlık maddeyi stabilize eden simetri, karanlık maddenin evrende günümüze kadar varlığını sürdürebilmesini mümkün hale getirecek biçimde tekrar oluşmuş olabilir.
Ekip, öne sürdükleri bu yeni mekanizmanın, evrendeki madde ve anti-madde arasındaki dengesizlikle bağlantılı olabileceğini ve gelecekteki kütleçekim dalgaları deneylerinde saptanacak bir iz bırakabileceğini iddia ediyor.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
-Dark Matter Decay between Phase Transitions at the Weak Scale. Physical Review Letters, (2017). https://journals.aps.org/prl/abstract/10.1103/PhysRevLett.119.061801
-New theory on the origin of dark matter: Theoretical physicists present an alternative to the WIMP paradigm. ScienceDaily. www.sciencedaily.com/releases/2017/08/170808145931.htm (accessed September 9, 2017).
-Karanlık Maddenin Kökenleri. Bilimfili.com https://bilimfili.com/karanlik-maddenin-kokenleri/
Almanya, Mainz’da bulunan Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden (JGU) bilim insanları, evrenin başlangıcından hemen sonra karanlık maddenin nasıl oluştuğuna dair yeni bir teori ileri sürdü. Bu yeni model mevcut araştırmalarda çeşitli deneylerin konusu olan WIMP (zayıf etkileşimli büyük parçacıklar) paradigmasına yeni bir alternatif sunmaktadır.
Karanlık madde, evrende mevcut olup, galaksileri ve evrende bilinen en büyük yapıları oluşturur. Karanlık madde, evrenimizin %23’ünü oluştururken, gezegenleri, yıldızları ve hatta gezegenimizdeki yaşamı oluşturan görünen parçacıklar ise evrenimizin yalnızca %4-5'ine karşılık gelmektedir. Mevcut varsayım, karanlık maddenin; oluşumundan beri kararlı (değişmez) halde bulunan bir kozmolojik kalıntı olarak kaldığını söyler. Ancak, JGU Fizik Enstitüsü'nden bilim insanları, evrenin başlangıcında karanlık maddenin kararsız olabileceğini ileri sürdü. Bu kararsızlık aynı zamanda evrende gözlemlenen karanlık madde miktarını açıklayabilecek bir mekanizmanın da varlığına işaret ediyor.
Karanlık maddenin kararlılığı genellikle simetri prensibiyle açıklanmaktadır. Ancak, Physical Review Letters'da yayımlanan araştırma makalesinde simetrinin kırınımından sonra evrenin yeni bir safhaya geçmiş olabileceği ileri sürülüyor. Bu da varsayımsal karanlık madde parçacıklarının bozunmasının mümkün olduğu anlamına gelmektedir. Elektro-zayıf faz geçişi sırasında, karanlık maddeyi stabilize eden simetri, karanlık maddenin evrende günümüze kadar varlığını sürdürebilmesini mümkün hale getirecek biçimde tekrar oluşmuş olabilir.
Ekip, öne sürdükleri bu yeni mekanizmanın, evrendeki madde ve anti-madde arasındaki dengesizlikle bağlantılı olabileceğini ve gelecekteki kütleçekim dalgaları deneylerinde saptanacak bir iz bırakabileceğini iddia ediyor.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
-Dark Matter Decay between Phase Transitions at the Weak Scale. Physical Review Letters, (2017). https://journals.aps.org/prl/abstract/10.1103/PhysRevLett.119.061801
-New theory on the origin of dark matter: Theoretical physicists present an alternative to the WIMP paradigm. ScienceDaily. www.sciencedaily.com/releases/2017/08/170808145931.htm (accessed September 9, 2017).
-Karanlık Maddenin Kökenleri. Bilimfili.com https://bilimfili.com/karanlik-maddenin-kokenleri/
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
15 Haziran 2015
Fiziğin Çözülmemiş 9 Büyük Gizemi
11 Şubat 2017
Evreni Genişleten Nedir?
06 Nisan 2017
Karanlık Enerji Bir İllüzyon mu?
25 Kasım 2015
Gezegenimizde Saç Teli Benzeri Karanlık Madde Olabilir
31 Temmuz 2017
Karanlık Enerjinin Doğası
25 Şubat 2016
Kayıp Madde Hızlı Radyo Patlama Sayesinde Bulundu