Mars’ın Gizemi Çözüldü
Her şey Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) attığı ilgi uyandırıcı Twitter iletisiyle başladı. İletide “Mars’ın gizemi çözüldü mü?” diye soran NASA, yanıt için bugün Türk...
Sağlık Bakanlığı - Yazar
Her şey Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) attığı ilgi uyandırıcı Twitter iletisiyle başladı. İletide “Mars’ın gizemi çözüldü mü?” diye soran NASA, yanıt için bugün Türkiye saati ile 18:30’daki basın toplantısını işaret ediyordu.
Az önce sona eren basın toplantısı ve soru-yanıt bölümlerinden taze olarak derlediğimiz bilgileri sıcağı sıcağına size ulaştırıyoruz. Konuyla ilgili detaylar şekillendikçe gelişmeleri Bilimfili’nden takip etmeye devam edebilirsiniz.
Bundan 3 milyar yıl önce “işe yarar” bir atmosfer ve kuzey yarıküresinin 2/3’ünü kaplayan dev bir okyanusa sahip olduğu düşünülen Mars’ın başına her ne geldiyse, yüzey suyunu tümden kaybetti.
Mars`ın geçmişte düşündüğümüz gibi kuru bir gezegen olmadığı, bazı şartlar altında Mars’ta sıvı su olduğu tespit edilmiş bulunmakta.
Mars yüzeyindeki koyu çizgilerin, tuzlu suyun yaz aylarında tepe veya kraterlerden aşağı çay veya dere gibi akarken oluştukları anlaşılmış durumda. Bulundukları bölgeler Mars’ta an itibarıyla görev alan yüzey araçları için oldukça sarp yerleşimde olduklarından yakınlarına ulaşmak oalsı değil. Ancak astronotlar tarafından ulaşılabilir yerlerde olduklarını da eklemek gerekiyor.
Mars yazında yüzlerce metre boyunca uzanım gösteren, tam anlamıyla “akan” bu tuzlu suyun, havanın soğuduğu zamanlarda kuruyarak kaybolduğu düşünülmekte.
Kabaca düşündüğümüzde dünyadaki koşullar içinde 0-100°C aralığında sıvı halde iken alt değerin altında katı, üst değerin üstünde ise su buharı olarak bulunuyor. Mars’taki şartlar düşünüldüğünde suyun sıvı olarak bulunabileceği sıcaklık aralığı 0-10°C gibi dar bir yerde sıkışıyor. Yörünge araçlarının yaptığı spektrometrik ölçümlerde, sıvı suyun aktığı düşünülen koyu çizgilerde yüksek konsantrasyonlarda perklorat bulunması bu sıkışık aralık sorununu çözmüş görünüyor. Zira perklorat bileşikleri oluşturmuş tuzlu su -70 ile 24°C aralığında sıvı halde bulunabiliyor.
Bu suyun nereden geldiği ise konusu bilinmezliğini korusa da olası iki nedenin de katkısı olduğu düşünülmekte. İnce olmasına rağmen var olduğunu bildiğimiz Mars atmosferi suyun olası bir kaynağını oluştururken, yüzeye yakın olarak bulunduğu düşünülen yüzey altı tuzlu su okyanuslarından bir şekilde yüzeye ulaşan su da “sıvı yüzey suyu” oluşumuna doğrudan katkı sağlıyor olmalı. Kaynağı ne olursa olsun sıvı su oluşumunda, yüksek nem tutucu özellikleriyle perkloritlerin büyük rolü olduğu kesin.
Sıvı su varlığı – tuzlu olsa bile, 3 milyar yıl önce sahip olduğu atmosfer ve dünya benzeri su döngüsü sayesinde yaşam için çok daha uygun bir ortama sahip olduğunu düşündüğümüz Mars’ın hâlâ “ölü” bir gezegen olmadığı anlamına geliyor. Mars’ta “anladığımız anlamda” yaşam olma olasılığının bugün için bile yüksek olduğunu söylemek, bu basın toplantısında aktarılan bilgiler ışığında, yanlış olmayacak gibi.
Şunu da eklemekte yarar var, tuzlu su olarak bahsedilen akışkanın daha doğru tanımı “sulu tuz” olarak düşünülmeli. Dünyadaki deniz ve okyanus sularının sahip olduğu su/tuz oranından çok uzak değerlere sahip bir maddeden söz ediyoruz.
Mars araştırmaları belli açılardan bakıldığında yeni başlamış gibi görünüyor. Bilimin her buluşu bir sonrakine gebe bırakıyor kendisini...
Grunfeld’in basın toplantısının sonundaki mesajını da aktaralım: “Bilimi takip etmeye devam edin”
Tüm görsel ve bilgiler NASA TV’de 18:30’dan itibaren canlı yayınlanan basın toplantısı ve soru-yanıt bölümünden derlenmiştir.
Mars mystery solved? New science finding announced today at 11:30am ET. Watch live & #askNASA: http://t.co/KX5g7yYnYG pic.twitter.com/f0tGK40I2g
— NASA (@NASA) 28 Eylül 2015
Az önce sona eren basın toplantısı ve soru-yanıt bölümlerinden taze olarak derlediğimiz bilgileri sıcağı sıcağına size ulaştırıyoruz. Konuyla ilgili detaylar şekillendikçe gelişmeleri Bilimfili’nden takip etmeye devam edebilirsiniz.
Bundan 3 milyar yıl önce “işe yarar” bir atmosfer ve kuzey yarıküresinin 2/3’ünü kaplayan dev bir okyanusa sahip olduğu düşünülen Mars’ın başına her ne geldiyse, yüzey suyunu tümden kaybetti.
Mars`ın geçmişte düşündüğümüz gibi kuru bir gezegen olmadığı, bazı şartlar altında Mars’ta sıvı su olduğu tespit edilmiş bulunmakta.
Mars yüzeyindeki koyu çizgilerin, tuzlu suyun yaz aylarında tepe veya kraterlerden aşağı çay veya dere gibi akarken oluştukları anlaşılmış durumda. Bulundukları bölgeler Mars’ta an itibarıyla görev alan yüzey araçları için oldukça sarp yerleşimde olduklarından yakınlarına ulaşmak oalsı değil. Ancak astronotlar tarafından ulaşılabilir yerlerde olduklarını da eklemek gerekiyor.
Mars yazında yüzlerce metre boyunca uzanım gösteren, tam anlamıyla “akan” bu tuzlu suyun, havanın soğuduğu zamanlarda kuruyarak kaybolduğu düşünülmekte.
Kabaca düşündüğümüzde dünyadaki koşullar içinde 0-100°C aralığında sıvı halde iken alt değerin altında katı, üst değerin üstünde ise su buharı olarak bulunuyor. Mars’taki şartlar düşünüldüğünde suyun sıvı olarak bulunabileceği sıcaklık aralığı 0-10°C gibi dar bir yerde sıkışıyor. Yörünge araçlarının yaptığı spektrometrik ölçümlerde, sıvı suyun aktığı düşünülen koyu çizgilerde yüksek konsantrasyonlarda perklorat bulunması bu sıkışık aralık sorununu çözmüş görünüyor. Zira perklorat bileşikleri oluşturmuş tuzlu su -70 ile 24°C aralığında sıvı halde bulunabiliyor.
Bu suyun nereden geldiği ise konusu bilinmezliğini korusa da olası iki nedenin de katkısı olduğu düşünülmekte. İnce olmasına rağmen var olduğunu bildiğimiz Mars atmosferi suyun olası bir kaynağını oluştururken, yüzeye yakın olarak bulunduğu düşünülen yüzey altı tuzlu su okyanuslarından bir şekilde yüzeye ulaşan su da “sıvı yüzey suyu” oluşumuna doğrudan katkı sağlıyor olmalı. Kaynağı ne olursa olsun sıvı su oluşumunda, yüksek nem tutucu özellikleriyle perkloritlerin büyük rolü olduğu kesin.
Sıvı su varlığı – tuzlu olsa bile, 3 milyar yıl önce sahip olduğu atmosfer ve dünya benzeri su döngüsü sayesinde yaşam için çok daha uygun bir ortama sahip olduğunu düşündüğümüz Mars’ın hâlâ “ölü” bir gezegen olmadığı anlamına geliyor. Mars’ta “anladığımız anlamda” yaşam olma olasılığının bugün için bile yüksek olduğunu söylemek, bu basın toplantısında aktarılan bilgiler ışığında, yanlış olmayacak gibi.
Şunu da eklemekte yarar var, tuzlu su olarak bahsedilen akışkanın daha doğru tanımı “sulu tuz” olarak düşünülmeli. Dünyadaki deniz ve okyanus sularının sahip olduğu su/tuz oranından çok uzak değerlere sahip bir maddeden söz ediyoruz.
Mars araştırmaları belli açılardan bakıldığında yeni başlamış gibi görünüyor. Bilimin her buluşu bir sonrakine gebe bırakıyor kendisini...
Grunfeld’in basın toplantısının sonundaki mesajını da aktaralım: “Bilimi takip etmeye devam edin”
Tüm görsel ve bilgiler NASA TV’de 18:30’dan itibaren canlı yayınlanan basın toplantısı ve soru-yanıt bölümünden derlenmiştir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
29 Ağustos 2015
NASA, Mars'ta Yaşamı Taklit Etmek Üzere Deneye Başladı
22 Ocak 2015
Mars’ta Antik Yaşamın Olası İzleri
22 Mayıs 2016
Bir Zamanlar Mars'ta: Tsunamiler
29 Temmuz 2015
Mars Keşif Yörünge Aracı MRO, "InSight" İçin Hazırlanıyor
24 Şubat 2019
Emektar Mars Aracı "Opportunity"nin Görevi Sonlandı
28 Haziran 2015
Gezegen Kolonileşmesinde İlk Durak Mars
13 Haziran 2018
Son Evrensel Ortak Atamız Uzaydan Gelmiş Olabilir mi?
13 Mayıs 2016
Türkiye'deki Tuzlu Göller, Mars'ta Yaşama Işık Tutabilir