Batı kaynaklı istatistiklere göre görülme sıklığı son yıllarda sürekli artış eğiliminde olan pankreas kanseri (adenokanser tipi) silik belirtileri nedeniyle, erken dönemde tespit edilmesi çok zor bir hastalıktır. Hastalar çoğu zaman ilerlemiş evrelerde tanı alır ve bu evrelerde etkin tedavilerin başarı oranları oldukça düşüktür. Görülme sıklığındaki artışla beraber kötü sağkalım özellikleri nedeniyle A.B.D.’de, 2050 yılında kansere bağlı ölümler içerisinde ilk sırayı alacağı tahmin edilmektedir. Ve ne yazık ki, tıbbın, diğer kanser türlerine karşı yıllar içinde gösterdiği tedavi merkezli artan başarıyı pankreas kanserine karşı gösteremediği de bir gerçektir.

İngiltere merkezli Pankreas Kanseri Araştırma Fonu tarafından desteklenen son çalışmada, hastalığı erken dönemlerde yakalamaya yardımcı olacak bir tarama testi için çerçeve oluşturabilecek bulgulara ulaşıldı.

Çok merkezli olarak yürütülen bu çalışmada; pankreas kanserli, kronik pankreatitli ve pankreas açısından sağlıklı olarak gruplanmış bireylere ait 488 idrar numunesi hastalık açısından belirteç olabilecek proteinler açısından incelenmiştir. 1.500 civarında protein araştırılmış ve üzerinde yoğunlaşılan 3 tanesi (LYVE1, REG1A ve TFF1) ile istatistiki analizler yürütülmüştür. Sonuçları özetlemek gerekirse, birlikte değerlendirildikleri zaman bu 3 idrar proteininin, erken evrelerde (I ve II.evreler) bile %90’a varan doğrulukla, pankreas adenokarsinomuna işaret ettikleri tespit edilmiştir.

Çalışmayı yürüten ekibe göre, bu umut verici sonuçları temel alarak yürütülecek ileriye dönük 5-10 yıllık çalışmalarla, klinik olarak belirlenemeyecek evredeki pankreas kanserini henüz hücresel seviyede tespit edebilmek mümkün olabilir. Ucuz ve kolay uygulanabilir olması açısından sağlıklı bireyler için kullanılabilecek bir idrar tarama testi, giderek artan bir sorun olma eğilimindeki pankreas kanserine karşı en güçlü erken uyarı sistemimiz olmaya aday görünüyor.