Salgın hastalıkların insanı ölüm hakkında meraklandıran bir yönü vardır. Hepimiz bir noktada şöyle düşünmedik mi? Neden? Neden bu şekilde olmak zorunda?

Isaac Newton, Albert Einstein, Charles Darwin... Modern bilime yaptıkları katkılar bir yana bu üç olağanüstü insanı birleştiren başka bir özellik daha bulunuyor.

Gruplar halinde yaşamak, sosyal yaşama ilişkin maliyet ve faydaların aracılık ettiği bir çatışma ve iş birliği dengesi içerir.

Korunması çok zor olan yumuşak dokuların korunmuş arkeolojik örnekleri sayesinde Darwin'in uzun yıllar canını sıkan bir soruna açıklama getiriliyor.

Galapagos'ta farklı türdeki yiyeceklerle beslenmek için farklı ispinoz türlerinin evrimleştiği son derece akla uygundur, ancak kanla beslenmek nasıl ortaya çıkmış olabilir?

Bilimde gerçeğe hep bir adım daha yaklaşırız ama son adıma ulaştığımızdan asla emin olamayız.

Birçok böcek türü uçabilirken, hiç de azımsanmayacak sayıda böcek türü bu yeteneğini kaybediyor. Acaba bunun coğrafi bir nedeni de olabilir mi?

Daedalus ve Icarus'un efsanesinde, herkes Icarus'un uyarıları dikkate almamasına vurgu yapar. Oysa Daedalus'un bilgelik olmayan bir zekâyı temsil ettiğinden söz edilmez.

Öyle bir kitap yazmak istedim ki; centilmenlerin keyfini bozacak kadar kuru ve yavan olmasın ama bilgeleri eğlendirmeyecek seviyede değersiz ve önemsiz de olmasın.

"...Uyurken bile bu acıyı hissedebiliyorum. Sanki kafamın içerisinde bir yerdeymiş gibi ve hep orada olduğunu biliyorum. Daima sınırlarımı zorluyor ve daima sınırlarımı aşıyor."

Başkalaşım (metamorfoz), oldukça garip bir süreçtir; ancak evriminin açıklaması, Williamson'ınki gibi bu kadar dayanıksız iddiaları da gerektirmez.

Esasında bu yanlış kavrayış, Charles Darwin'den çok daha önce ortaya çıkmıştır.