Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Sirkadiyen ritmimiz yaşamımızı yönlendirir, uykumuzu düzenler ve sabahları ne zaman kalkmamız gerektiğini bildirir. Bilim insanları; bu doğal saatlerimizin vücut sağlığımız ve insan performansı için ne derece önemli olduğunu bilmelerine rağmen, bugüne kadar bu saatlerin nasıl kontrol edilebileceğini bilmiyorlardı. Ancak bu durum da değişmeye yakın bir noktada.

Vanderbilt Üniversitesi'ndeki biyologlar; farelerin sirkadyen ritimlerini kontrol eden nöronların nasıl uyarılacağını ve yönlendirilebileceğini ortaya çıkardılar. Bu kemirgenler genellikle gece saatlerinde ortaya çıkıyor olsalar da biyolojik saatleri insanlarınkiyle neredeyse aynıdır.

Çalışma; beynin üst kiyazmatik çekirdek (ÜKÇ) denilen bir bölgesine dayanıyor. Bu bölge vücudun biyolojik saatinin merkezidir. Bilim insanları ÜKÇ'deki aktivitelerin fazlalığının neticesinde daha fazla nöronun uyarıldığını görebileceklerini düşünüyorlardı. Çünkü nöron uyarımlarının fazlalığı vücudun biyolojik saatinin doğal aktivitesinin bir göstergesidir. Fakat Vanderbilt Üniversitesi'ndeki araştırma ekibi, farelerin ışığa duyarlı nöronlarına genler yerleştirdiklerinde, bu durumun tamamen tersine olduğunu öğrendiler.

Deneyde, ışığa maruz kaldıklarında daha sık nöron uyaran fareler bir gruba, ışık azaltıldığında daha çok nöron uyaran fareler ise diğer gruba ayrıldı. Bu durum neticesinde; araştırmacılar nöronların uyarım oranını kontrol edebilecek ve bunu da uyarım oranını değiştirerek yapabildiklerini gösterebileceklerdi. Yani aslında araştırmacılar ÜKÇ'yi yönlendireceklerdi. Makalede, "bu durum bize; ÜKÇ uyarım oranının, moleküler saat mekanizmasının hem girdisi hem de çıktısı olan sirkadiyen ritimleri için temel olma özelliğinde olduğunu gösterir" diyorlar. Bir başka deyişle; doğru nöronların tetiklenmesi ya da bastırılması ÜKÇ'yi etkili bir şekilde resetler yani biyolojik saati yeniden başlatır.

Araştırma ekibinden Jeff Jones yazdığı bir yazıda:

" Bu durum, saat nöronlarının ilk kez bizim kontrolümüzde olduğu bir durumdur" diyor.

Ekip bu yöntemin ( hücreleri ışığa tepki vermeleri için uyarma yöntemi)  mevsimsel depresyon, vardiyalı çalışmanın yarattığı saat şaşmaları ya da jet lag (uzun bir uçak yolculuğundan sonra zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk) durumlarının iyileştirilmesi için anahtar role sahip olacağını ümit ediyor.

Öte yandan geçen hafta yapılan bir açıklamaya göre ise; yeni bir ilaç sayesinde vücuda günün farklı anında yaşanıyormuş hissi verilebiliyor. Artık genetik bir modifikasyon ya da bir yönerge ile daha az uykulu hissedebilmemiz an meselesi olabilir. Fakat siz yine de kahve kupalarınızı elinizden bırakmayın, çünkü optogenetiğin medikal ana akımda yükseliş yakalaması yılları alabilir.

 




Kaynak:  Erin Blakemore, “Scientists Discover ‘Reset’ Button for Circadian Rhythm”, http://www.smithsonianmag.com/smart-news/scientists-discover-reset-button-circadian-rhythm-180954130/




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir