Yıldız Teknik Üniversitesi - Çevirmen/Editör
Öyküyü hepimiz biliyoruz: Kripton gezegeninden gelen Kal-El, insanlarda olmayan çeşitli beceriler yardımıyla kötülere karşı savaşır. Bu mücadelede işine en çok yarayan yetilerinden birisi de gözlerinden çıkan ışınlar olmuştur. Çizgi romanı okurken ya da filmi izlerken kendimizi ne kadar kaptırsak da, Süpermen'in bu gibi doğa üstü güçlerinin uçuk birer kurgu olduğu inancı hep aklımızın bir köşesinde olmuştur.
Anlaşılan bazıları o kadar da uçuk değilmiş. Bir süre önce, St. Andrews Üniversitesi bilimcileri tarafından yapılan keşifler sonucunda, dışarıya lazer ışını gönderebilen bir aracın insan gözüne yerleştirilebileceği anlaşıldı. "Oküler lazer" adı verilen göze yerleştirilebilen lazerler, organik yarı-iletkenler kullanarak geliştirilen ultra-ince zar lazerin yapımı sayesinde olanak kazandı. Araştırmacılar, bu aracın ileride yeni güvenlik uygulamalarında, biyofotonikte ve fototıpta çeşitli amaçlarla kullanılabileceğini belirtiyor.
Çalışmanın ayrıntılarını Nature Communications dergisinde yayımladıkları bir makale ile paylaşan ekip, geliştirdikleri zar lazerlerin eşiğinin, insan gözünde güvenli işlemesi için gereken özellikte olduğunu vurguluyor. Malte Gather, Ifor Samuel ve Graham Turnbull'dan oluşan araştırma ekibi, model sistem olarak inek gözü kullanarak, oküler lazerin nasıl işlediğini gösteriyor. Yeni lazer, kendine özgü ağırlığı ve kalınlığı ile temel limite yaklaşıyor. Ayrıca sıra dışı mekanik esnekliğe sahip ki bu da onun bir kontakt lens, kağıt para veya tırnak üzerine yerleştirilebilmesini sağlıyor.
Geliştirilen lazer, cam yüzeyde oluşturulan ince polimer zarlara nano ölçekli ızgara yerleştirilmesiyle oluşturuluyor. Zarlar daha sonra başka yüzeylere aktarılabiliyor. Başka bir lazer tarafından aydınlatıldıklarında, kırınım ızgarasının yapısı ve malzemesi tarafından belirlenmiş olan 420 ilâ 700 nm arası dalgaboylu kendi lazer ışınlarını yayımlıyor. Dalgaboyu ayarlanabiliyor; hatta barkodlardaki 0 ve 1'ler gibi bir ışık yayması da sağlanabiliyor.
Üniversitenin Fizik ve Gökbilim Bölümü'nden Prof. Gather şöyle anlatıyor: "Antik Yunan'da Platon görsel algının, "göz ışınları" sayesinde gerçekleştiğini düşünüyordu; yani çevreyi incelemek için ışınların aktif olarak gözden yayıldığına inanıyordu. Platon'un yayılım kuramının yanlış olduğu elbette uzun süredir biliniyordu ama gözlerinden lazer çıkan süper kahramanlar kültürümüzde ve çizgi romanlarda yaşadı. Bizim çalışmamız, lazer geliştirme konusunda önemli bir aşamayı temsil ediyor. Özellikle belirtmek gerekirse, lazerlerin yumuşak ve esnek ortamlar içinde nasıl kullanılabileceğine işaret ediyor; kimlik doğrulama amaçlı giyilebilir sensörlerde ya da banknotlarda kullanılabilir."
Son yıllarda hız kazanan alanlardan biri olan optoelektronik cihaz geliştirme çalışmaları kapsamında düşünürsek, yeni geliştirilen bu 200 nm kalınlıktaki zar lazer, ultra-ince ve ultra-esnek organik optoelektronik cihazlar ailesinin en ilgi çekici üyelerinden biri olacak gibi görünüyor.
Anlaşılan bazıları o kadar da uçuk değilmiş. Bir süre önce, St. Andrews Üniversitesi bilimcileri tarafından yapılan keşifler sonucunda, dışarıya lazer ışını gönderebilen bir aracın insan gözüne yerleştirilebileceği anlaşıldı. "Oküler lazer" adı verilen göze yerleştirilebilen lazerler, organik yarı-iletkenler kullanarak geliştirilen ultra-ince zar lazerin yapımı sayesinde olanak kazandı. Araştırmacılar, bu aracın ileride yeni güvenlik uygulamalarında, biyofotonikte ve fototıpta çeşitli amaçlarla kullanılabileceğini belirtiyor.
Çalışmanın ayrıntılarını Nature Communications dergisinde yayımladıkları bir makale ile paylaşan ekip, geliştirdikleri zar lazerlerin eşiğinin, insan gözünde güvenli işlemesi için gereken özellikte olduğunu vurguluyor. Malte Gather, Ifor Samuel ve Graham Turnbull'dan oluşan araştırma ekibi, model sistem olarak inek gözü kullanarak, oküler lazerin nasıl işlediğini gösteriyor. Yeni lazer, kendine özgü ağırlığı ve kalınlığı ile temel limite yaklaşıyor. Ayrıca sıra dışı mekanik esnekliğe sahip ki bu da onun bir kontakt lens, kağıt para veya tırnak üzerine yerleştirilebilmesini sağlıyor.
Geliştirilen lazer, cam yüzeyde oluşturulan ince polimer zarlara nano ölçekli ızgara yerleştirilmesiyle oluşturuluyor. Zarlar daha sonra başka yüzeylere aktarılabiliyor. Başka bir lazer tarafından aydınlatıldıklarında, kırınım ızgarasının yapısı ve malzemesi tarafından belirlenmiş olan 420 ilâ 700 nm arası dalgaboylu kendi lazer ışınlarını yayımlıyor. Dalgaboyu ayarlanabiliyor; hatta barkodlardaki 0 ve 1'ler gibi bir ışık yayması da sağlanabiliyor.
Üniversitenin Fizik ve Gökbilim Bölümü'nden Prof. Gather şöyle anlatıyor: "Antik Yunan'da Platon görsel algının, "göz ışınları" sayesinde gerçekleştiğini düşünüyordu; yani çevreyi incelemek için ışınların aktif olarak gözden yayıldığına inanıyordu. Platon'un yayılım kuramının yanlış olduğu elbette uzun süredir biliniyordu ama gözlerinden lazer çıkan süper kahramanlar kültürümüzde ve çizgi romanlarda yaşadı. Bizim çalışmamız, lazer geliştirme konusunda önemli bir aşamayı temsil ediyor. Özellikle belirtmek gerekirse, lazerlerin yumuşak ve esnek ortamlar içinde nasıl kullanılabileceğine işaret ediyor; kimlik doğrulama amaçlı giyilebilir sensörlerde ya da banknotlarda kullanılabilir."
Son yıllarda hız kazanan alanlardan biri olan optoelektronik cihaz geliştirme çalışmaları kapsamında düşünürsek, yeni geliştirilen bu 200 nm kalınlıktaki zar lazer, ultra-ince ve ultra-esnek organik optoelektronik cihazlar ailesinin en ilgi çekici üyelerinden biri olacak gibi görünüyor.
Kaynak ve İleri Okuma
- Science Alert, "Finally, a Contact Lens That Actually Beams Lasers From Your Eyes"
- Science Bulletin, "Superman’s laser vision a step closer to reality""; https://sciencebulletin.org/archives/24266.html
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
22 Nisan 2016
Akıllı Eller Gerçek Olmak Üzere
15 Eylül 2017
Yapay Deri ile Robot Eller Dokunma Duyusu Kazanıyor
20 Şubat 2015
Kimyasal Bağın Oluşumu İlk Kez Gözlemlendi